Haziran ayında yavaş yavaş ürünler çıkmaya başlar.
Zaten Eylül ayının ortasına kadar taze ürün elde edilebildiği için bir yandan toplar,
bir yandan kuruturuz ürünlerimizi.
Güzelce yıkar, hava alan yüzeylerin (genellikle tahta yüzeylerin) üzerine hava alan,
beyaz rengiyle güneşi çeken tülbentlerin arasına saklarız.
Böylelikle ürünler hem toza temas etmez hem de bozulmadan hızlıca kurur.
Bu kurutma işlemi ya evlerin içinde olduğu bahçelerde (ki biz bu bahçelere avar deriz)
ya da evlerin damında, çatısında yapılır.
Böylece tozdan koruduğumuza emin oluyoruz.
Üretim süreci boyunca haftada bir kez,
kurutma zamanında ise haftada iki kez ürünlerimizi ve üreticilerimizi ziyaret ediyoruz.
Bazen dayanamayıp dokunduğumuz da oluyor tabi 🙂